Almanya’nın Nürnberg kentinde, 25 yıl önce aşırı sağcı “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) terör hücresi tarafından katledilen Enver Şimşek, düzenlenen anma töreniyle hatırlatıldı. 9 Eylül 2000’de yaşamını yitiren Şimşek, Türk toplumunun yaşadığı derin acıların simgelerinden birisi haline geldi.
Enver Şimşek’in Anıldığı Tören
Anma programı, Enver Şimşek’in adını taşıyan meydanda gerçekleştirildi. Törene katılanlar arasında Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, Şimşek’in aile üyeleri, ünlü avukat Seda Başay Yıldız ile daha önce Alman hükümeti tarafından NSU kurbanları için görevlendirilen ombudsman Barbara John da yer aldı. Bu anlamlı etkinliğe katılan çok sayıda vatandaş, Şimşek’in ruhunu anmak için bir araya geldi.
Cebeci’nin Vurucu Açıklamaları
Başkonsolos Cebeci, tören sırasında yaptığı konuşmada, Enver Şimşek’in cinayetinin, NSU’nun seri halde işlediği ırkçı saldırıların ilki olduğunu vurgulayarak, “Bu cinayet unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Almanya’daki Türk toplumunun bu konuda çok özel bir sorumluluğu vardır” dedi.
Olayın ardından, cinayetlerin uzun yıllar boyunca yanlış yönlendirmelerle soruşturulduğunu belirten Cebeci, kurban ailelerinin resmi makamların ağır suçlamalarına maruz kaldığını ifade etti. Cebeci, “Schwandorf, Solingen ve Mölln’de yaşanan acıların yaraları henüz sarılmamışken NSU’nun işlediği cinayetler, Almanya’daki Türk toplumunda yeniden derin korku ve endişeler yarattı” ifadesini kullandı. Türk toplumunun güven ve huzur içinde yaşama talebinin, en doğal hak olduğunu da sözlerine ekledi.
Alman makamlarının bu yönde adımlar atacağına inandığını vurguladı.
NSU’nun Karanlık Geçmişi
Enver Şimşek, 9 Eylül 2000 tarihinde, Nürnberg’de bir çiçek toptancısı olarak uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanmış, iki gün sonra hastanede yaşamını yitirmişti. Bu saldırı, NSU tarafından 2000-2007 yılları arasında çoğunluğu Türk kökenli 8 kişi olmak üzere 10 kişinin öldürüldüğü cinayetler zincirinin başlangıcını oluşturdu.
Cinayetlerin uzun süre kayıtsız kalmasının ardından, örgütün varlığı 2011’de gün yüzüne çıktı. NSU üyeleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, aynı yıl gerçekleştirilen bir banka soygununun ardından saklandıkları yerde ölü bulundu. Örgütün hayatta kalan tek üyesi olduğu belirtilen Beate Zschaepe ise hücre evini ateşe verip polise teslim oldu.
NSU Davasının Sonuçları
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde 2013’te başlayan NSU davası, 11 Temmuz 2018’de sonuçlandı. Beate Zschaepe, ömür boyu hapse mahkûm edilirken, örgüte yardım eden 4 sanık ise 2,5 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezaları aldı. NSU’nun yıllarca güvenlik birimleri tarafından tespit edilememesi, örgüt üyelerinin bazı istihbarat muhbirleriyle bağlantılı olduğu gerçeğinin gün yüzüne çıkması, Almanya’da büyük tartışmalara yol açtı.
Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için önlemlerin alınması, Türk toplumunun talebi haline geldi. Maalesef geçmişte yaşananlar, sadece kurban aileleri için değil, tüm topluma deri derin yaralar açmaya devam ediyor.