Avrupa Parlamentosu’ndaki son oturumda, Batı Trakya Türk azınlığının haklarının görünür olması gerektiği vurgusu yapıldı. Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) başkanı ve DEB Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili adayı Hüseyin Baltacı, Batı Trakya Türklerinin haksız yere “ulusal güvenlik tehdidi” olarak algılanmasına karşı çıkarken, bu sorunların çözümünün diyalog ve karşılıklı güven ile mümkün olduğunu belirtti.
İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Vurgusu
Baltacı, konuşmasında azınlık hakları açısından insan hakları, eşit vatandaşlık ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin yanı sıra eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Eğitim alanındaki sorunları ele alan Baltacı, Batı Trakya’nın eğitim istatistiklerine de atıfta bulunarak, eğitimde fırsat eşitliği ile bu sorunların çözümlenebileceğini dile getirdi.
Baltacı, özellikle müftülük meselesinin toplumsal barışın sağlanması için önemli bir konu olduğunu belirterek, bu meseleyi siyasi söylemler ile değil, demokratik değerler çerçevesinde çözümlemenin daha sağlıklı olacağını ifade etti.
Diyalog ve Katılımcılık İle Çözüm Bulunmalı
Batı Trakya Türk azınlığının güvenlik endişeleri üzerinden ötekileştirilmesini eleştiren Baltacı, şu sözlere yer verdi:
“Sorunları büyütmenin değil, çözmenin yolu; diyalog, katılımcılık ve karşılıklı güveni esas alan demokratik yaklaşımlardan geçmektedir.”
DEB Partisi’nin Açıklaması
Hüseyin Baltacı’nın bu kapsamda yaptığı açıklamalar DEB Partisi’nin resmi kanalları aracılığıyla paylaşıldı. Açıklamada, Batı Trakya Türk azınlığının bir ulusal tehdit oluşturmaktan uzak olduğunu ifade eden Baltacı, insan hakları, eşit vatandaşlık ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin tartışmaların merkezine alınması gerektiğini vurguladı. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve müftülük konusunun toplumsal barış zemininde ele alınması gerektiğinin altı çizildi.
DEB Partisi’nden yapılan açıklamada, Baltacı’nın konuşmasının yalnızca bir sesleniş değil, Avrupa Birliği’nin evrensel standartlarına uygun somut bir yol haritası niteliği taşıdığı belirtildi. Bu bağlamda, Batı Trakya Türk azınlığının haklarının tanınması ve korunması konusunun, AB ülkeleri tarafından nasıl ele alınacağı merakla bekleniyor.