Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi (DEB) Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirilen önemli bir konferansta Batı Trakya Türklerinin sorunlarını etkileyici bir şekilde dile getirdi. Asafoğlu, Türkiye’nin Batı Trakya bölgesindeki Türk toplumunun yaşadığı sıkıntıları vurgulayarak, bu sorunların çözümü için gerekli adımları tartışmaya açtı.
Konferans sırasında Asafoğlu, Batı Trakya Türklerinin ekonomik, eğitimsel ve temel insan hakları konusundaki beklentilerini aktararak, bu başlıklar altında somut çözüm önerileri sundu. “Batı Trakya’da yaşanan ayrımcı uygulamalar ve insan hakları ihlalleri artık sona ermelidir,” ifadelerini kullanan Asafoğlu, herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıya katılan Yunan Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Özgürlük Rotası, Yeni Demokrasi ve Yunan Çözümü gibi siyasi partilerin temsilcileri, Batı Trakya Türklerinin söz konusu hakları hakkında görüşlerini dile getirdiler. Fakat Asafoğlu, Yunan milletvekillerinin bu konudaki görüşlerinin çoğunlukla sorunları inkar eden bir yaklaşım sergilediğini belirterek, buna karşı kararlı bir cevap verdi. Asafoğlu’nun açıklamaları sırasında, bazı Yunan parlamenterlerin salonu öfkeyle terk ettiği gözlemlendi.
Konferans sonrası bir basın toplantısı düzenleyen Asafoğlu, “Bizler Batı Trakya Türklerinin sesi olma konusunda kararlıyız. Haklı taleplerimizi Avrupa Parlamentosu’na getirdik ve bu sözümüzü yerine getirdik. Hakkımızı savunurken, dimdik durduğumuzda sesimiz yalnızca Batı Trakya’da değil, Avrupa genelinde de yankı buluyor,” dedi.
DEB Partisi Genel Başkanı Asafoğlu, “Batı Trakya Türklerinin haklarını ve onurlarını her platformda savunmaya devam edeceğiz,” diye sözlerine devam etti. Bu açıklama, Batı Trakya Türk toplumunun daha fazla destek alması ve görünürlüğünü artırması açısından büyük önem taşıyor.
Tüm gözlerin çevrildiği bu konferans sonucunda, Asafoğlu’nun ortaya koyduğu cesur tavır Batı Trakya’daki Türk toplumunun desteğini kazanmaya devam edecek gibi görünüyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki bu tür tartışmalar, Batı Trakya Türklerinin uluslararası alanda daha görünür hale gelmesi için önemli fırsatlar sunuyor.