Almanya, tarihte ilk kez bir Türk kökenli ismin iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) başına geçmesiyle dikkat çekiyor. İstanbul doğumlu Sinan Selen, Almanya Federal Hükümeti’nin kararıyla yaklaşık 4.200 çalışanı olan bu önemli kurumun yeni genel müdürü oldu. Bu atama, göçmen kökenlilerin üst düzey devlet pozisyonlarında sıklıkla dışlandığı bir bağlamda, pek çok uzman ve siyasetçi tarafından tarihi bir adım olarak niteleniyor.
Sinan Selen’in atanması, özellikle Alman medyasında büyük yankı uyandırırken, “Berlin’de sansasyonel karar” ve “Alman istihbaratında değişim” gibi başlıklarla duyuruldu. Hükümetin bu ataması, göçmen kökenli bireylerin kamuda daha görünür hale gelmesinin kapılarını açabilir.
Yeni Görevinde Tam Destek
Başbakan Friedrich Merz liderliğindeki hükümetin bu kararı, birçok çevre için sürpriz niteliği taşısa da, güvenlik otoriteleri için “yerinde bir atama” olarak değerlendiriliyor. Almanya’nın Bavyera Eyaletinin İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Selen’in “son derece deneyimli bir güvenlik uzmanı” olduğunu vurguladı. Dobrindt, Selen’in suç ve terörle mücadele, istihbarata karşı koyma ve siber savunma alanındaki uzmanlığının teşkilatı ileriye taşıyacağına inandığını belirtti.
Sinan Selen, güvenlik çevrelerinde “özgüvenli, deneyimli, sakin, sağduyulu ama aynı zamanda iddialı” olarak tanınıyor. Daha önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını taşıyan Selen, aşırı sağcıların hedef göstermesi sonucunda kendi isteğiyle Türk vatandaşlığından çıkmıştı.
Sinan Selen’in Yükselişi
Selen, Köln Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldıktan sonra, 2000 yılında Almanya Federal Emniyet Teşkilatı’nda (BKA) göreve başladı. 11 Eylül saldırıları sonrasında, Almanya’daki terör bağlantılarını araştıran ekipte yer aldı.
2006 yılında, radikal bir İslamcı hücrenin trenlere yönelik bombalı saldırı planlarını ortaya çıkararak dikkatleri üzerine çekti. Ardından Federal İçişleri Bakanlığı’nda Yurtdışı Kaynaklı Terörizm ve Aşırılık Yanlısı Hareketler Bölümü’nün başına getirildi. 2009’da yeniden BKA’ya dönen Selen, insan kaçakçılığı ve korsanlıkla mücadele konularında görev yaptı. 2012 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı’nda kamu güvenliği ve terörle mücadele konularında çalıştı, 2016 yılında ise özel sektöre geçerek TUI Grubu’nda turizm güvenliği stratejileri geliştirdi.
Angela Merkel döneminde Türkiye ile güvenlik işbirliğini koordine eden isim olan Selen, 2016’daki darbe girişimi sonrasında Ankara-Berlin ilişkilerindeki gerilim nedeniyle bu işbirliğinin zayıflamasına tanıklık etti.
BfV İçin Reform Süreci
Sinan Selen, 2019 yılında İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından BfV başkan yardımcılığına atandı. Bu dönemde NSU skandalı ile güven kaybı yaşayan kurumda reform sürecinin sembol isimlerinden biri haline geldi. Göçmen toplumunun güvenini yeniden kazanmak için yürütülen çabaların önemli bir parçası olarak görülmektedir.
Görev süresi boyunca Rusya’nın olası tehditleri, siber casusluk faaliyetleri ve aşırı sağ ile mücadele öne çıkan başlıklar oldu. Selen, bu dönemde özellikle Almanya için Alternatif (AfD) partisinin hedefi haline geldi.
AfD ile Gerginlik
BfV’nin Mayıs ayında AfD’yi “aşırı sağcı” olarak sınıflandırması, parti içerisinde büyük bir tepki yaratmıştı. Sinan Selen’in bu kararın açıklanmasında rol oynamasının ardından, sosyal medyada AfD yanlıları tarafından komplo teorilerine maruz kaldı. Parti yöneticileri, BfV’nin kendilerini mercek altına almasını “siyasi baskı” olarak değerlendirdi.
AfD’nin son yıllardaki yükselişi, dikkat çekici bir biçimde devam ediyor. Son yapılan anketlerde parti, yüzde 27 oy oranıyla ülke genelinde en çok oyu alan parti konumuna geldi ve Kuzey Ren Vestfalya’daki yerel seçimlerde oylarını üç katına çıkarttı.